Feb 23, 2011

Tadı Adından Güzel Bir Yemek: Topalak Çorbası


Uşak yöresinden leziz mi leziz bir çorbaya geldi sıra. Geldi de ben hala şu blogda tüm yazılarımı aynı karakter tipi ile göstermeyi başaramadım. Doktorayı bitirmeyi başardım, ama bunu yapamadım arkadaş. Bir yazı oluyor Ariel, diğeri Times New Roman, birinin satıraraları tek, diğerinin 1,5. Çözebilmiş değilim. Neden geldim blog alemine diye haykırasım var. Sebebimsiniz.


 
Fazla uzatmayacağım, hemen tarife geçeyim, zira iş güç fena bunaltmış vaziyette. Misafiriniz gelecekse ve aslında çok da zor olmayan, ama sofistikte görünümlü bir çorba arayışındaysanız tam size göre. Adını da ‘La soupe de la balle’ koyarsanız, gelenlerin aklını almanız işten bile değil. Ancak topalak çorbası derseniz aynı etkiyi yaratmayacağı kanaatindeyim.

250 g pilavlık bulgur
1 orta boy soğan
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
Zeytinyağı veya tereyağı
Un
Limon tuzu
İsteğe bağlı olarak nane

  1. Pilavlık bulgurumuzu bir kapta tam üzerini kaplayacak kadar kaynar suyla ıslatıyor (göz kararı, ama 250 gr için herhalde 1 bardak su iyi olur) ve şişmesi için bir kenara bırakıyoruz.
  2. Miktarı size kalmış olan zeytinyağı veya tereyağını eritip, yemeklik doğradığımız soğanı güzelce kavuruyoruz. Salçaları da ekledikten sonra biraz daha ocakta karıştırıp altını kapatıyoruz.
  3. Şişen bulgurlarla soğanların yarısını karıştırıyoruz, biraz da limon tuzu ekliyoruz (Tam miktar veremiyorum, zira her limon tuzu aynı ekşilikte olmuyor. İyisi mi siz bu aşamada 1 çay kaşığı katın sadece, ekşisi az gelirse pişirme aşamasında da eklemek mümkün ne de olsa.) 1 kahve fincanı un ekleyip, biraz yoğuruyoruz.
  4. Yoğurduğumuz karışımdan küçük bir parça koparıp, elimize yaklaşık 1,5 cm çapında bir top olacak şekilde yuvarlıyoruz. Bulgur taneleri tek tek ayrılmıyorsa, birbirine güzelce yapışıyorsa kıvama gelmiş demektir. Ancak bu, bulgura bağlı olarak 2-3 fincan undan sonra oluyor genelde, onun için unu azar azar ekleyip kontrol etmekte fayda var.
  5. Karışım kıvamını bulduğunda, işin tek meşakkatli kısmı başlıyor. Yukarıda bahsettiğim gibi toplar yuvarlıyoruz, yuvarladıklarımız un serpilmiş bir tepsiye koyup arada bir tepsiyi sallıyoruz ki, iyice una bulansınlar da birbirlerine yapışmasınlar.
  6. Soğanları kavurduğumuz tencereye 1,5 litre kadar su ekliyor ve kaynatıyoruz. Kaynamaya başlayınca, fazla unlarını silkelediğimiz topları ekliyor, yeniden kaynara çıkmasını bekleyip altını kısıyoruz. Toplar yumuşayıncaya kadar (1 saat civarı, ama abartıp topları muşmulaya çevirmiyoruz), ağzı kapalı pişiriyoruz. Topların piştiğini tabii ancak yiyerek anlıyoruz, ortalarının sert kalmış olmaması lazım. Tadarkenki ekşilik miktarına göre pişerken limon tuzunu eklemeyi unutmuyoruz.
  7. Servis yaparken istersek üzerine nane serpiyoruz.

Topların etrafındaki ve içindeki un sayesinde kıvamı güzel bir çorba oluyor bu. Yine de kıvam tutmaz ve çok duru görünürse çorba, 1 silme yemek kaşığı unu azıcık SOĞUK suyla karıştırıp, pişmekte olan çorbaya karıştırarak eklemek mümkün.

No comments:

Post a Comment